Futbol dünyasında bazı isimler vardır ki masaya getirdikleriyle tüm sistemi değiştirirler. Jose Mourinho, Jurgen Klopp ve Pep Guardiola bu isimlere örnek olarak gösterilebilir. Vizyonu ve sihirbazlığı sayesinde yönettiği takımlarda başarı üstüne başarı elde eden İspanyol teknik adamın hayatına göz atıyoruz.
Pep Guardiola Hayatı
Tam adı Josep Guardiola Sala olan İspanyol futbol adamı 18 Haziran 1971 tarihinde doğmuştur. Boyu 1.80 metredir. Futbolla Barcelona’da tanıştı ve futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktörlük kariyerine başladı. Farklı oyun zekası ve bakış açısıyla çalıştığı takımlarda köklü değişimler ve başarılar elde etti.
Pep Guardiola Futbol Kariyeri
Pep Guardiola Barcelona Yılları
1984 yılında, 13 yaşındayken, hayatının önemli bir parçası haline gelecek olan Barcelona kulübüyle tanıştı. La Masia’da 6 yıl geçirerek akademide futbolu öğrendi ve 1990’da Barcelona A takımına yükseldi. Kendisi için hala çok yabancı olan bir pozisyon olan orta saha rolüne çabucak adapte oldu. İlk maçına Cadiz karşısında çıktı. 1991 – 1992 sezonunda Barcelona’nın La Liga ve Avrupa Kupası başarılarında önemli bir figür oldu.
Savunmadan oyun kurucu bir orta saha oyuncusu olarak oynayan Guardiola, Barcelona kariyeri boyunca üst üste kupalar kazandı. 1997’de takımın kaptanıydı, ancak bir sakatlık onu sezonun çoğunda sahalardan uzak tuttu. Bu sakatlık aynı zamanda milli takımla Dünya Kupası’nda oynama şansını da elinden aldı. Baldır sakatlığının ardından ayak bileğindeki sakatlık 1999 ve 2000 yıllarında uzun süre sahalardan uzak kalmasına neden oldu.
11 Nisan 2001’de 17 yıllık Barça macerasının sona erdiğini açıkladı. Sezonun son maçından sonra mutlu ve gururlu olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Sonraki yıllarda Barcelona’nın orta sahasında oynayan Xavi, Andres Iniesta ve Cesc Fabregas, Guardiola’yı örnek aldıklarını açıkladılar. Guardiola 12 sezonda A takımda 479 maça çıktı ve 16 kez kupa kaldırdı.
Guardiola & İtalya & Yasaklı Madde Krizi
2001 yılında Barcelona’dan ayrıldıktan sonra İtalya’nın yolunu tuttu. Andrea Pirlo’yu kadrosundan kaybettikten sonra Brescia’ya transfer oldu. Roberto Baggio ile birlikte oynama şansı buldu. Bir sezon sonra, 2002’de Roma’ya transfer oldu. Yasaklı madde kullanmakla suçlandı ve dört ay sahalardan uzak kaldı. 7 yıl sonra tüm suçlamalardan aklandı. 2003’ün başında Brescia’ya döndü ancak sezon bitmeden ayrıldı ve Katar’ın Al-Ahli takımına transfer oldu.
Arap Yarımadası’ndan Güney Amerika’ya
İtalya’dan ve Avrupa futbolundan uzaklaşmak isteyen Guardiola Katar’a transfer oldu. İngiliz devi Manchester United’ın teklifini reddetti. Ligin en değerli ve başarılı oyuncusu olarak kabul edilen Guardiola, 2003’ten 2005’e kadar Al-Ahli’de oynadı. Avrupa’dan gelen tekliflere rağmen Güney Amerika’ya taşındı ve Meksika’da Dorados de Sinaloa ile sözleşme imzaladı. Sakatlığı nedeniyle sadece 10 maçta oynadı. Ardından emeklilik kararını açıkladı.
Pep Guardiola İspanya Milli Takım Kariyeri
Katalan Pep Guardiola, birçok Katalan gibi, Katalonya milli takımı uluslararası organizasyonlarda mücadele edemediği için İspanya milli takımında oynadı. 1992’de İspanya için ilk maçına çıktı. Aynı yıl Barselona Olimpiyat Oyunları’nda milli takımın kaptanlığını yaptı. 2001 yılında milli takımdan emekli olduğunu açıkladığında, milli takım için 47 kez kaptanlık yapmıştı.
İspanya milli takımının yanı sıra 1995 ve 2005 yılları arasında Katalonya milli takımı için 7 hazırlık maçı oynadı.
Pep Guardiola Teknik Direktörlük Kariyeri
Pep Guardiola Barcelona teknik direktörü olarak Barça’ya geri döndü
2007 yılında Barcelona B takımı antrenörü olarak Tito Vilanova’nın yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Mayıs 2008’de Frank Rijkaard’ın takımdan ayrılmasının ardından A takımın başına getirildi.
Gelir gelmez takımda büyük değişiklikler yapan Guardiola, takımın birçok ismini takımdan gönderdi ve takımda büyük bir yenilenme hareketine girişti. Sezon sonunda Ronaldinho, Deco, Zambrotta gibi isimlerle yollarını ayırarak Daniel Alves, Sergio Busquets ve Pedro gibi ilerleyen yıllarda takımın vazgeçilmez isimleri olacak genç isimleri takıma kazandırdı. Lig ve uluslararası turnuvaların sonunda, uğruna yarıştığı üç kupayı da müzesine götürdü. Guardiola, Şampiyonlar Ligi’ni kazanan en genç teknik direktör oldu.
2009 – 2010 sezonuna Süper Kupa ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası zaferleriyle başladı. FIFA Kulüpler Dünya Kupası zaferi Barcelona’nın bu kupayı ilk kez kazanmasıydı. Guardiola 2009 yılını 6 kupa ve tarihi bir rekorla tamamladı. Nisan 2010’da El Clasico’da Real Madrid’i üst üste dört kez yenen ilk Barcelona teknik direktörü oldu.
2011- 2012 sezonuna geldiğimizde Barcelona sezona kaldığı yerden devam etti ve kupaları müzesine götürmeye devam etti. Guardiola 3 yılda 12 kupa kazanarak Barça tarihine geçti. Daha sonra kazandığı iki kupa ile birlikte Guardiola Barcelona kariyerini 14 kupa ile tamamladı. Son sezonunda La Liga ve Şampiyonlar Ligi’nde başarı elde edemediği için eleştirildi. Nisan 2012’de sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıkladı. 4 yıl Barcelona gibi üst düzey bir takımda çalışmanın çok yorucu olduğunu söyledi ve takımdan ayrıldı. New York’ta bir yıl boyunca dinlendi.
Pep Guardiola Bayern Münih Macerası
2013 yılında Almanya’nın en büyük kulüplerinden Bayern Münih’e imza atan Guardiola, ilk basın toplantısını Almanca olarak düzenledi. İlk sezonunda Bayern Münih, bitime 7 maç kala şampiyonluğunu ilan etti. Bu Bundesliga tarihinin en erken şampiyonluğuydu. Guardiola ayrıca ligdeki en uzun yenilmezlik serisini de ikiye katlamayı başardı. Karl-Heinz Feldkamp’ın 14 maçlık serisini 28 maça çıkardı.
İlerleyen sezonlarda basın tarafından eleştirilen ve Barcelona’da yakaladığı başarıyı yakalayamayan Guardiola, 2015 – 2016 sezonu sonunda Münih’ten ayrılarak rotasını İngiltere’ye çevirdi.
Pep Guardiola Manchester City Efsanesi
İlk sezonunda kariyerinde ilk kez bir sezonu kupasız tamamlayan Guardiola, ikinci sezonda yaptığı transferlerle takımın hem defansif hem de ofansif gücünü artırdı. Arsenal’i yenerek EFL Cup’a uzandılar. 2017 – 2018 sezonu Manchester City için rekor kırılan bir sezon oldu: 100 puan, bir dünya rekoru.
2018 – 2019 sezonunda Guardiola ve Manchester City, İngiltere tarihinde üç erkek ulusal kupasını (Premiere League, EFL Cup, FA Cup) elinde bulunduran ilk takım oldu.
Ertesi sezon da transferlere devam eden Guardiola, 1 Milyar Euro’dan fazla değere sahip bir takım yaratarak dünya futbol tarihine geçti. Liverpool’un yıllar sonra gelen şampiyonluğu ile ligi ikinci sırada bitiren City, EFL Cup’ı müzesine götürmekle yetindi. Şampiyonlar Ligi’nde üst üste üçüncü kez çeyrek finalde elendiler.
2020-2021 sezonu başlarken Guardiola, Manchester City ile olan sözleşmesini 2023 yazına kadar uzattı ve İngiliz futbol tarihinin en uzun galibiyet serisi rekorunu elinde tutuyor (15 maç).
Pep Guardiola’nın taktikleri
Pep Guardiola disipline ve takım çalışmasına inanan bir futbol vizyonuna sahip. Onun agresif pres anlayışı dünya futboluna pozisyonel futbol geleneğini getirmiş ve birçok teknik direktörün taktiklerini değiştirmiştir.
Pep Guardiola’nın Başarıları
Pep Guardiola ödüllü bir oyuncu ve teknik direktördür. Barcelona ile La Liga (6 kez), Copa del Rey (1 kez), Supercopa de Espana (4 kez), Avrupa Kupası (1 kez), Avrupa Kupa Galipleri Kupası (1 kez), Süper Kupa (2 kez) kazanmıştır. Ayrıca 1992’de Bravo Ödülü’nü ve Olimpiyatlarda İspanya’nın En İyi Oyuncusu ödülünü kazandı.
Pep Guardiola teknik direktör olarak daha birçok kupa kazandı. Barcelona’da La Liga (3 kez), Copa del Rey (2 kez), Supercopa de Espana (3 kez), Şampiyonlar Ligi (2 kez), Süper Kupa (2 kez), FIFA Kulüpler Dünya Kupası (2 kez) ve toplamda 14 kupa kazandı. Bayern Münih ile Bundesliga (3 kez), DFB-Pokal (2 kez), Süper Kupa (1 kez), FIFA Kulüpler Dünya Kupası (1 kez) olmak üzere 7 kupa kazandı. Kariyerine halen devam ettiği Manchester City’de Premier Lig (2 kez), FA Cup (1 kez), EFL Cup (3 kez), FA Community Shield (2 kez) kazandı.
Bireysel olarak, antrenörlüğü için 39 ödül aldı. Bunlar arasında World Soccer Magazine Dünyada Yılın Teknik Direktörü, Avrupa’da Sezonun Teknik Direktörü, UEFA Yılın Takımı En İyi Teknik Direktörü, FIFA Dünyada Yılın Teknik Direktörü ve çok daha fazlası yer alıyor.
Pep Guardiola bize izlemesi keyifli bir futbol sunmaya devam edecek gibi görünüyor. Yeni başarılarında ve kupalarında görüşmek üzere!
Ayrıca, “Ronaldinho’nun Hayatı” adlı makalemiz de ilginizi çekebilir.
